Formula 1 yarışlarının sonunda pilotların tartılması pist kenarındaki izleyicilerden tutun da, TV başında ekran başındaki milyonlarca kişi tarafından merakla izlenen bir an haline geliyor. Fakat bu sıradan bir uygulama üzere görünse de gerisinde epeyce değerli sebepler bulunuyor. Pilotlar yalnızca yarışın sonunda performanslarıyla değil, tıpkı vakitte fizikî durumlarıyla da dikkatle izleniyor. Pekala bu tartılmalar sadece teknik bir mecburilik mu yoksa sıhhatle ilgili diğer bir telaş mı kelam konusu? Gelin cevabına bir arada bakalım.
Formula 1 araçları kurallar gereği en az 740 kilogram yükünde olmak zorunda. Lakin burada dikkat edilmesi gereken değerli bir ayrıntı var: Bu 740 kilogram yalnızca aracın kendi tartısı değil!
İçinde pilot, pilotun kaskı, güvenlik ekipmanları, tulumu ve her şeyin toplamını kapsıyor. Yani yarış sonrası yapılan tartılarda aslında sırf pilotun kilosu ölçülmüyor, tüm bu ekipmanlarla birlikte aracın toplam yükü denetim ediliyor.
Eğer araç belirtilen yük limitinin altındaysa bu önemli cezalara ya da diskalifiye olmaya kadar varabilir. Bu süreçte aslında kurallar çok sıkı bir formda denetleniyor.
Ayrıca F1 pilotları yarış sırasında çok fazla sıvı kaybediyor. Bilhassa sıcak havalarda bu kayıp önemli boyutlara ulaşabiliyor. Bazen yarıştan sonra pilotlar kendilerini çok yorgun ve bitkin hissediyor ya işte bunun sebebi tam olarak bu.
Yüksek sıcaklık, nem ve aracın içindeki sıkışık ortam nedeniyle pilotlar 2-4 kilogram ortasında ter kaybedebiliyorlar. Bunu fark eden kadrolar yarış sonrasında tartılmalarını istiyorlar ki pilotların hidrasyon düzeyleri ve genel sıhhat durumu denetim edilebilsin.
Formula 1’de her şeyin çok net kurallara dayalı olduğunu söylemiştik ya işte o kuralların içinde pilotların tartılması da var. Şayet araç 740 kiloluk asgarî yük hududunu geçemezse ekip diskalifiye olabilir. Bu demek oluyor ki yalnızca pilotun durumu değil, aracın da kurallara uygun olup olmadığı daima denetleniyor.
Sonuçta Formula 1’de her şey çok ince hesaplanmış. Her ayrıntı, her süreç, her kural bir formda yarışın sonucuna tesir edebiliyor.
Yani bu kolay görünen süreç aslında çok değerli bir kontrol sürecinin modülü. Bir yarışta her şey gerçek gitse bile minik bir ayrıntı bile o sonucu değiştirebilir.
